Rakı erbâbı üstadımız Vefa Zat, İstanbul'un hem ünlü mekânlarından hem de kenarda köşede kalmış salaş meyhanelerinden milli içkimiz rakıya dair en güzel anıları bu kitapta bizimle paylaşıyor. Üstadın bal damlayan kaleminden İstanbul, meyhaneler, sofralar, sokaklar, aşklar ve bütün bunlara tanıklık eden rakı masalarını, o kendine has üslubuyla anlatıyor.
'Rakı ve âdâbı'na dair birçok ayrıntıyı bulabileceğiniz Biz Rakı İçeriz, aynı zamanda "yakın dönem İstanbul tarihi"ne dair önemli bir belge niteliğinde.
Biz Rakı İçeriz'deki yazılar yine beş başlık altında toplanıyor.
Rakının Geçmişi ve Bugünü adlı giriş bölümünde, rakı tarihine dair kısa bir gezintiye çıkıyor, rakı ile uzonun farkını öğreniyor, Atatürk'ün sevdiği rakılardan, yasaklı rakı günlerine yolculuğa çıkıyoruz.
Rakı Adabı bölümünde, rezil değil vezir olmak için tüyolar, mezeler ve rakının asıl mezesi olan muhabbetlerin edebini okuyoruz.
Rakı Sofrası'nda ise geleneksel bardaklarımızdan tutun da Bekri Mustafa efsanesine, içkili dünyamızda iz bırakanlardan ilk çilingir sofralarına kadar birçok kenarda köşede kalmış detayı tekrar anımsıyor belki de yeni öğreniyoruz.
Rakı Muhabbetleri bölümünün en önemli konuğu, yıllarca yazdığı birbirinden güzel fıkralarla, rakı masalarının da en önemli simalarından olan Ahmet Rasim. Edebiyatın büyük üstâdı dışında, Madam Despina ve Selahattin Pınar gibi isimler de bu bölümde bize sürpriz yapacak.
Biz Rakı İçeriz, Vefa Zat ve çevresinde gelişen bazen komik, bazen hüzünlü; ama hepsi birer ders niteliğindeki Rakı Anıları bölümüyle son buluyor.